“Nikola Tesla kimdir?” diye soracak olursanız eğer, size verilecek en net cevaplardan birisi; Nikola Tesla’nın insanlık tarihine damga vurmuş en önemli bilim insanlarının başında geldiğidir. İcatlarıyla ya da icat etmek istedikleriyle çağının her daim ötesinde olan bu ünlü mucit, hiç şüphesiz ki ölümünden binlerce yıl sonra dahi bilinmeye ve hatırlanmaya devam edecek.
Bazılarına göre delilik ile dahilik arasında gidip gelen Nikola Tesla, ile alakalı hatırlanacak şeylerden birisi de, sahip olduğu ilginç takıntıları.
Gelin, pek çok yerde cevabını bulabileceğiniz Nikola Tesla kimdir sorusunu geçelim ve bu dahi insanın sahip olduğu ve okuyan herkese muhtemelen çok ilginç gelecek takıntılarına bakalım:
Tesla’nın sahip olduğu en ilginç takıntılardan birisi, hiçkimsenin kendi saçlarına dokunmasına izin vermemesi idi.
Bu türden bir durumla karşılaşmamak adına da tanımadığı insanlarla görüşeceği zamanlarda şapka takmayı tercih ederdi.
Tesla ayrıca ciddi manada temizlik hastasıydı.
Aslına bakarsanız titiz olan herkes bir nebze ‘temizlik hastasıdır’ fakat Tesla’nın bu olayın çok daha ötesinde idi. Örneğin, bir kez elini kuruladığı bir bezi asla başka bir yerde kullanmaz ve kendi elini bile ikinci kez aynı bez ile kurulamazdı.
Temizliğe bu denli önem veren bir insan olarak, insanlarla tokalaşmaktan da kaçardı haliyle.
Hatta yolda yürürken tanıdığı insanlara denk geldiğinde, tokalaşmak zorunda kalmamak için yolunu değiştirirdi.
Amerika’da yaşadığı ilk zamanlarda bir otelde konaklayan ünlü mucit, bu süre içerisinde sürekli aynı masada yemek yiyor ve o masanın süresiz olarak kendisine rezerve edilmesini istiyordu.
Kendisinden başkasının o masada yemek yemesini istemeyen Nikola Tesla, olur da masaya bir sinek konursa tüm masa örtüsünün ve tabak, kaşıkların değişmesini istiyordu.
Fiziksel durumlara karşı bu denli ilginç takıntılara sahip olmasının yanında, ciddi psikolojik obsesyonlara da sahipti.
Nikola Tesla’nın en ilginç obsesyonlarından birisi, başladığı her işi mutlak suretle tamamlaması ve hiçbir işini yarıda bırakmaması idi.
Bir kitaba mı başladı, nefret edilesi bir üslup ve akışa sahip olsa dahi mutlaka o kitabın sonunu görürdü.
Bir deneye başladı fakat bir şekilde önüne engeller mi çıktı, Tesla o engelleri aşmak ve deneyi iyi ya da kötü olarak sonuçlandırırdı.
Bunun ötesinde Nikola Tesla 3 rakamına karşı ilginç bir takıntıya sahipti.
Mümkün olan her şeyi 3 ve 3’ün katları şeklinde yapmaya özen gösteriyordu. Yemeğini 3 lokmada yiyor, bir bardak su içecekse bunu 3 yudumda içiyordu. Aynı şekilde evden çıktığında kapısını 2 kez değil, mutlaka 3 kez kilitliyordu.
Ayrıca Nikola Tesla, mücevheratlardan da ölesiye nefret etmiştir.
İnci, elmas ve pırlanta gibi değerli taşları sevmediği gibi, üzerinde bu değerli taşları taşıyan kadınlar ile arasına de her daim bir mesafe koymuştur.
Yürürken attığı adımları saymak ya da her sayıyı, bir başka sayıyla ilintilendirmek gibi sıradan sayılabilecek obsesyonlara da sahipti Nikola Tesla. Başta da belirttiğimiz gibi delilik ile dahilik arasında gidip gelmişti hayatı boyunca.
Bahsedilen obsesyonlara sahip olmasına rağmen ortaya koyduğu değerleri ve icatları görünce, Tesla’ya duyulan saygı ve sevginin aslında hiç de boş olmadığı bir kez daha anlaşılıyor.
Ne dersiniz?